Resûlullah salla`llahu aleyhi ve sellem`in şöyle hikâye buyurduğu rivâyet edilmiştir: İbrâhim aleyhi`s-selâm (bir kere refîkası) Sâre ile sefer etmiş de onunla bir şehre gelmişti. Orada mülûkten bir Melîk, yâhud Cebâbireden bir mütegallib hükümrân idi. Bu zâlime: - İbrâhîm, en güzel kadınlardan bir kadınla (şehre) dâhil oldu, diye bildirildi. Melik: -Yâ İbrâhîm! Yanındaki kadın neyindir? diye haber gönderdi. İbrâhîm: - (Din kardeşi) hemşîremdir, diye cevab verdi. Sonra İbrâhîm dönüp Sâre`nin yanına geldi. Ve: - Sakın sözümü tekzîb etme!; Ben bunlara seni kız kardeşimdir, dedim. Allah`a yemîn ederim ki: yer yüzünde (bizim îmân ettiğimiz esaslara) benden, senden başka îmân eden hiç bir kişi yoktur, buyurdu. Ve Hazret-i Halîl Sâre`yi Melîk`e gönderdi. (Saraya varınca) Melîk Sâre`ye kıyâm etti. Sâre de hemen abdest alıp namaza durdu. (Namazı müteâkib:) - Yâ Rab, ben Sana ve Sen`in Peygamberine îmân ettimse, ben kadınlığımı zevcimden başkasına karşı ebedî muhâfaza eyledimse, benim üzerime şu kâfiri musallat etme! diye duâ etti. Herifin derhal nefesi boğuldu. Horlamağa, hattâ ayağiyle yere vurup deprenmeğe başladı. Ebû Hüreyre (devamla) demiştir ki, Sâre: - Allah`ım! Eğer bu herif ölürse bunu bu kadın öldürdü denilir, di(ye endîşe göster) di. Bunun üzerine masrû` sar`asından ıtlak edildi. Sonra Melik Sâre`ye (ikinci bir daha taarruza) kalkıştı. O da derhal abdest alıp namaza durdu. Sonra: - Allah`ım!, Ben Sana ve Sen`in Peygamberine îmân ettimse, ben kadınlık şerefimi zevcim müstesnâ olmak üzere herkese karşı sıyânet eyledimse, şu kâfiri üzerime musallat etme! diye duâ etti. Herifin derhal nefesi tıkandı, horlamağa, hattâ ayağiye yere vurup deprenmeğe başladı. Ebû Hüreyre (rivâyetine devâm ederek) demiştir ki, Sâre: - Yâ Rab! Bu herif ölürse bunu bu kadın öldürdü, denilir, di (ye endîşe izhâr eyle) di. Bunun üzerine masrû` sar`asından ikinci, yâhud üçüncü (def`a) da ıtlak edildi. Bunun üzerine Melik saraydaki kurenâsına: - Siz bana (insan değil) muhakkak bir Şeytan göndermişsiniz. Bu kadını İbrâhîm aleyhi`s-selâm`a geri gönderiniz. Hâcer`i de Sâre`ye veriniz! dedi. Müteâkıben Sâre İbrâhîm aleyhi`s-selâm`a dönüp geldi. Ve ona (hikâye-i hâl ederek): - Anladın mı zevcim! Allah kâfiri tezlîl etti. Bir câriyeyi de hizmetçi verdi, dedi.