Rivâyetine göre, İbn-i Abbâs`a bir kimse, gelip: - Ey Ebü`l-Abbas! Benim (vâsıta-i) maîşetim, elimin san`atinden ibârettir. Ben şu tasvirleri yapar (geçinir) im, di(yerek istiftâ et) miş. İbn-i Abbâs da ona: - Ben sana yalnız Resûlullah salla`llahu aleyhi ve sellem`den işittiğim bir hadîsi hikâye edeceğim. Resûlullah: Her kim bir (zî-rûhun) sûret (ini) tasvîr ederse, Allah bunu o sûrete can verinceye kadar azâb eder. Halbuki musavvir tasvîrine ebedî ruh nefyedemez. (de ebedî azâb olunur,) diye cevab verdi. Bu cevab üzerine ressamcağız şiddetli bir hışıltı ile har har soludu; benzi sarardı. İbn-i Abbâs (acıyarak): - Vay sana yazıklar oldu. Bâri san`atını işlemek zarûretinde isen sana şu ağaç ve kendisinde hayat olmayan her şey`i tasvîr etmeni tavsiye ederim, diye cevab verdi.