Şöyle dediği rivâyet olunmuştur. Bir kere Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem, aramızda (hitâbete) kıyâm etti de ganîmet (ve devlet) malına hiyânet hakkında söz söyledi. Ve hıyânet (in fenâlığını) büyüttü, hükmünü îzâh etti de buyurdu ki: - Sakın sizden biriniz kıyâmet gününde omuzunda (ganîmet) koyun (avaz avaz) meleyerek, öbürünün omuzunda (ganîmet) at (yem ister gibi) homurdayarak (Arasat meydanında) benimle yüzleşmesin! (Bu yüz karası) âhırette bana: - Yâ Resûla`llah, bana yardım et! diye yalvaracaktır. Ben de ona: - Hakkında hiç bir sûretle şefâat etmeğe muktedir değilim: ben sana (dünyâda Allah`ın hükmünü) teblîğ ettim! diye cevap vereceğim. Birinin omuzunda da sığır böğürerek bana mülâkî olup: - Yâ Resûla`llah, meded eyle! demesin! Ben ona da: - Senin için hiç bir vechile şefâat etmeğe muktedir değilim; çünkü ben sana (dünyâda) Allah`ın hükmünü teblîğ ettim! derim. - Bir başkası da omuzunda altun, gümüş yüklü gelmesin! Bu da: - Yâ Resûla`llah, bana yardım et! diyecek, ben de ona: - Sana hiç bir türlü yardım edemem. Çünkü ben, (dünyâda) sana Allah`ın hükmünü teblîğ ettim, derim. Bir diğeri de üzerinde (ganîmet) libâsını yeldirerek gelmesin! O da: - Yâ Resûla`llah, bana yardım et! diyecektir. Ben ona da: - Sana hiç bir türlü yardım edemem. Çünkü ben (dünyâda) sana Allah`ın hükmünü teblîğ ettim derim, buyurmuştur.