Resûlullah salla`llahu aleyhi ve sellem`in: [Biz (Peygamberler cemiyetinin terikesi) vâris olunmaz; biz ne (mal) bırakırsak sadakadır. (Mülkiyeti Beytülmâl`e âittir) buyurduğu] rivâyet olunmuştur. (Ömer İbn-i Hattâb devamla:) Resûlullah Cenâb-ı Hakk`ın fey` olarak kendisine verdiği maldan âilesinin bir senelik nafakasını ayırıp verirdi. Geri kalanını alır, Allah`ın malı (vakıf) kılar, (müslümanların masâlihine tahsîs eder) di, demiştir. Sonra Ömer İbn-i Hattâb, Sahâbe`den mecliste hazır bulunanlara hitâb ederek: - Gök, yer emriyle duran Allah hakkı için size sorarım! Siz bunu böyle bilir misiniz? dedi. Orada hazır bulunanlar da: - Evet, böyle biliriz! diye tasdîk ettiler. Mecliste de Alî, Abbâs, Osman, Abdurrahmân İbn-i Avf, Zübeyr, Sa`da İbn-i Ebî Vakkas hazır bulunuyorlardı. (Müellif Zebîdî der ki:) Buhârî Sahîh`inde Alî ile Abbâs`ın sözlerini ve münâzaralarını zikretmiş ise de bunları burada nakletmek bizim (Sahîh-i Buhârî`yi ihtisâr için iltizâm ettiğimiz) şartımız cümlesinden değildir.