Şöyle dediği rivâyet olunmuştur: Huneyn günü (harb) olup bitince Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem (ganîmet taksîmi sırasında) bâzı kimselere ziyâde vermek sûretiyle husûsiyet bahş etti. (Meselâ Müellefe-i Kulûb`dan) Akra` İbn-i Hâbis`e yüz deve vermişti. Uyeyne`ye de bunun kadar vermişti. Arab eşrâfından bâzı insanlara da bu sûretle yüz deve ihsan buyurup bu Arab eşrâfını o gün ganîmet bölümünde başkalarına tercîh etmişti. (Peygamber`in bundaki gayesini anlamayanlardan) bir kişi (i`tirâz ederek): - Vallahi şu taksîm, kendisinde adâlet gözetilmeyen, yâhut kendisiyle Allah rızâsı kasd edilmeyen bir taksimdir ve bu muhakkaktır, dedi. Ben de: - Vallahi bu (küstahca) sözü ben Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem`e muhakkak haber veririm, dedim. Ve Peygamber`e varıp haber verdim. Resûlullah: - Allah ve Resûlü adâlet etmezse kim eder?. Allah Mûsâ`ya rahmet etsin, o, bundan daha çok sözlerle ezâlandırıldı da sabretti (ve böyle küstahları cezâlandırmadı) buyurdu.