Şöyle dediği rivâyet olunmuştur: Hayber fetholunduğu zaman Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem`e (Hâris kızı Zeyneb tarafından) içi zehirli (kızartılmış) bir koyun hediye edilmişti. (Bunun zehirli olduğunu vahy ile bilen) Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem (Ashâb`a): - Hayber`de ne kadar Yahûdî varsa onları bana toplayınız! buyurdu. Ashab da toplayıp getirdiler. Resûlullah bunlara hitâb ederek: - Size bir şey soracağım; bana doğru cevap verir misiniz? buyurdu. Yahûdîler: - Evet, doğrusunu söyleriz! dediler. Bunun üzerine Resûlullah Yahûdîlere: - Sizin (ulu) babanız kimdir? diye sordu. Onlar da: - Falandır! diye cevap verdiler. Resûlullah onlara: - Yalan söylediniz, (büyük) babanız falandır, diye yalanladı. Yahûdîler: - Doğru söyledin, diye Resûlullah`ı tasdîk ettiler. Şimdi Resûlullah Yahûdîlere: - Size bir şey daha soracağım. Bana doğrusunu söyler misiniz? diye sordu. - Evet, yâ Ebe`l-Kasim söyleriz. Hem biz yalan söylersek bile bizim yalanımızı bilirsin. Nasıl ki, bizim babamızı bilmiştin! dediler. Bunun üzerine Resûlullah onlara: - Cehennemlik kimlerdir? diye sordu. Yahûdîler: - Biz, az bir zaman Cehennem`de bulunacağız, sonra orada siz bize halef olacaksınız! diye cevap verdiler. Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem de: - Haydi buradan yıkılın! Vallahi Cehennem`de biz size asla halef olamayız! diye onları reddeti. Sonra Resûlullah: - Şimdi (asıl mühim) bir şey soracağım. Buna olsun doğru cevap verir misiniz? diye sordu. Yahûdîler: - Evet, yâ Ebe`l-Kasim! diye cevap verdiler. Resûlullah: - Şu koyu (n kızartması) na zehir koydunuz mu? diye sordu. Yahûdîler: - Evet, koyduk! dediler. Resûlullah: - Bu cinâyete sizi ne sevk etti? demişti. Yahûdîler de: - Biz şöyle düşündük: Eğer sen yalancı (Peygamber) isen (koyunu yer ölürsün) biz de müsterih oluruz. Eğer hakîkî bir Peygamber isen sana bir zarar irişmez! diye cevap verdiler.