Rivâyet olunduğuna göre, şöyle demiştir: Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem Tebük gazâsında meşinden (ma`mûl) yuvarlak bir çadır içinde iken huzûruna girdim. (Görüşürken bana dedi ki:) Kıyâmetin kopması yaklaştığı sıra (onun alâmetlerinden olmak üzere şu) altı şey`i say!: 1) Benim ölümüm, 2) Beyt-i Makdis`in fethi, 3) (Tâûn) öledi ki, koyun kırımı gibi o sizi yakalayacaktır, 4) Mal çokluğu ki, siz, bir kişiye (ıvazsız) yüz dînar verseniz bile (yine az ve küçük görerek) hoşnutsuzluğu ve husûmeti sürüp gidecektir, 5) Bir fitne ki, Arap evlerinden girmediği hiç bir ev kalmayarak muhakkak girecektir, 6) Sizinle Benû Asfer (denilen Rum) arasında akdolunan bir sulh ki, düşmanlarınız musâlâhayı müteâkip hıyânet ve nakz-ı ahd ederek üzerinize -her bayrağın altında on iki bin nefer olmak üzere- seksen kumandanın bayrakları altında (bir milyona yakın bir kuvvetle) üzerinize saldıracaklardır.