Rivâyet olunduğuna göre şöyle demiştir: (Bir ara) Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem`e Temîm oğullarından bir cemâat gelmişti. Resûlullah onlara: - Ey Temîm oğulları! Size müjde olsun, buyur (up onlara Mebde` ve Meâda dâir İslâm akîdelerinin umdelerini öğret)ti. (İçlerinde Akra` İbn-i Hâbis bulunan bu) bedevîler: - Bizi müjdeledin. (İyi amma) bize (Beytü`l-malden dünyâlık) da ver! dediler. Bunların şu hâline eseflenerek Resûlullah`ın sîmâsı değişti. (Hayber`in fethi sırasında da) Yemen halkı (Eş`arîler) de geldi. Resûlullah onlara da: - Ey Yemenliler! Temîm oğulları mâdem ki, kabûl etmek istemediler, o hayır ve saâdet müjdesini siz alınız! buyurdu. Yemenli Eş`arîler de: - Kabûl ettik (yâ Resûla`llah! Esâsen biz huzûrunuza bunun için geldik) dediler. Bunun üzerine Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem mahlûkatın ve arşın hilkati mebdeini anlatmağa başladı. Bu sırada bir kişi geldi: - Yâ İmrân! Binit deven bağından sıyrılıp kaçtı! dedi. (Ben de deveme bakmak için kalktım). Keşke (Resûlullah`ın meclisinden) kalkmasaydım (da Peygamber`in mübârek sözlerini dinlemek fırsatını kaçırmasaydım, demiştir).