Rivâyet olunduğuna göre, bir kere Akra` İbn-i Hâbis Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem`e: - Yâ Resûla`llah! Sana ancak Eslem, Gıfâr, Müzeyne -zan edersem- Cüheyne kabîlelerinden hacıları soyan hırsızlar tâbi` olmuştur! demişti. Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem (Akra`ı karşılayarak): - Ey Akra`, (sen ne sanıyorsun?) Bana söyler misin ki: eğer Eslem, Gıfâr, Müzeyne, Cüheyne (kabîleleri) Benî Temîm, Benî Âmir, Esed, Gatafân (kabîlelerin) den hayırlı iseler, bu, ikinciler için bir eksiklik ve husrân değil midir? buyurdu. Akra`: - Evet hüsrandır, diye tasdîk etmesi üzerine Resûlullah: - Hayâtım yed-i kudretinde olan Allah`a yemîn ederim ki, onlar (Eslem, Gıfâr, Müzeyne, Cüheyne) bunlardan (Benî Temîm, Benî Âmir, Esed, Gatafân`dan) elbette daha hayırlıdırlar, buyurdu.