Şöyle dediği rivâyet olunmuştur: (Hicret`in dokuzuncu yılında) Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem`e Temim oğullarından süvârî bir hey`et gelmişti. (Bunlar İslâm olduktan sonra) Ebû Bekir: - Yâ Resûla`llah, bunlara Ka`ka` İbn-i Ma`bed İbn-i Zürâre`yi emîr ta`yîn buyursanız! demişti. Bunun üzerine Ömer: - Hayır, o olamaz, Akra` İbn-i Hâbis`i ta`yîn buyurunuz yâ Resûla`llah! dedi. Ebû Bekir: - Sen muhakkak bana muhalefet etmek istiyorsun! dedi. Ömer: - Hayır, sana muhâlefet etmek istemem! dedi. Bu sûretle Ebû Bekir ile Ömer biribirleriyle mücâdele etmişlerdi. Hattâ sesleri yükselmişti. Bunun hakkında şu mealdeki iki âyet-i kerîme nâzil olmuştur: "Ey îmân eden kullar! Allah`ın ve Resûlü`nün (emirleri) önüne geç (erek nizâ` et) meyiniz!. Ve Allah`tan korkunuz! Çünkü Allah (sizin sözlerinizi) işitir, (işlerinizi de) bilir. Ey mü`minler! Seslerinizi Peygamber`in sesinden üstün yükseltmeyiniz! Ve ona, biribirinize bağırır gibi yüksek söylenmeyiniz! Çünkü ibâdetleriniz hiçe iner de haberiniz olmaz".