Şöyle dediği rivâyet olunmuştur: Resûlullah salla`llahu aleyhi ve sellem zamânında Müseylimetü`l-Kezzâb (Medîne`ye) gelmişti. O: - Eğer Muhammed kendisinden sonra beni halef kılarsa kendisine uyarım! dedi. Müseylime, kavminden kalabalık bir hey`etle gelmişti. Resûlullah Müseylime`nin yanına gitti. (Hatîb-i Resûlullah denilen) Sâbit İbn-i Kays İbn-i Şemmâs da Resûlullah ile berâber gitmişti. Resûlullah`ın elinde hurma dalından bir değnek bulunuyordu. Resûlullah -kavmi içinde oturan- Müseylime`nin tâ karşısında durdu. (Onunla İslâm hakkında görüştü. Müseylime nübüvvet pâyesinden kendisine bir hisse verilmesini istedi.) Resûl-i Ekrem: (Değil nübüvvetten bir pay,) şu dal parçasını benden istesen onu bile sana vermem. Sen de Allah`ın, hakkındaki hüküm ve takdîrini tecâvüz edemezsin! (O hüküm kezzâb, maktûl, cehennemî olmandır.) Eğer sen bana ve Hakk`a muhâlefet edersen, Allah seni muhakkak helâk eder. Ve ben muhakkak sanırım ki, sen, -onda gördüğüm eşkâle göre- (rü`yâmda) bana gösterilen (meş`ûm) kişisin! İşte bu zât (hatîbim) Sâbit`tir. Benim tarafımdan sana (îcâp eden) cevâbı verecektir! buyurdu. Sonra Müseylime`nin yanından dönüp gitti. (Râvî) İbn-i Abbâs der ki: Ben Ebû Hüreyre`ye Resûl-i Ekrem`in Müseylimetü`l-Kezzâb`a: Eşkâl benzeyişine göre sen, muhakkak bana rü`yâmda gösterilen meş`ûm şahıs olacaksın! sözünün mâhiyetini sordum. Ebû Hüreyre bana şöyle cevâb verdi: Resûlullah salla`llahu aleyhi ve sellem buyurdu ki: Bir kere ben uyurken rü`yâmda iki kolumda iki altın bilezik gördüm, bunlar kadın zîneti olduğu için bu rü`yâm beni kederlendirdi. Sonra rü`yâmda bana bu bileziklere üflemekliğim vahyolundu. Ben de bunlara üfledim. Bunların ikisi de uçtu. Ben bu iki bileziği benden sonra türeyecek iki yalancı (Peygamber) ile te`vîl ettim ki, bunun birisi Ansî (Esved) dir. Öbürüsü de Müseylime`dir.