(Kardeşi oğlu Kasim İbn-i Muhammed`in) rivâyetine göre, Hazret-i `Âişe (bir kere şiddetli baş ağrısına tutularak:) Vay başım, (ölüyorum!) Demişti. Resûlu`llah Salla`llahu aleyhi ve sellem de: Eğer sen ölür de ben hayatta kalırsam senin için istiğfâr eder ve senin için du`â eylerim! Buyurdu. Bunun üzerine Âişe: Vay başıma gelen musîbete! Vallahi öyle sanıyorum ki, muhakkak sen benim ölümümü istiyorsun. Eğer ben ölürsem muhakkak sen o son günün gecesinde kadınlarının birisiyle gerdek olup yaşayacaksın, dedi. Âişe`nin bu sözü üzerine Resûlu`llah şöyle buyurdu: Yâ Âişe! (endişelenme) belki ben "Vay başım!" demeliyim (çünkü senden önce öleceğim). Yâ Âişe! (hattâ) şimdi Ebû Bekr`e ve oğluna haber göndermek ve -Hilâfet dedikoducularının sözlerinden ve hilâfet umanların temennîlerinden nefret ederek- Hilâfeti Ebû Bekr`e vâsıyyet etmek arzu ettim. Fakat sonra düşündüm ki, Allah (Hilâfeti Ebû Bekir`den başkasına müyesser kılmaktan) imtinâ eder. Mü`minler de Ebû Bekir`den başkasının halîfe olmasını men` ederler. Yâhud Allahu Teâlâ (Ebû Bekir`den başkasının halîfe olmasını) men` eder. Mü`minler de (Ebû Bekir`den başkasına bî`at ve mutâba`attan) imtinâ` ederler.