Rivâyete göre, Nebî Salla`llahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur: Her kim Allah`a kavuşub görmeğe muhabbet ederse, Allah da ona kavuşub görmesini sever. Her kim de Allah`a mülâkî olmayı hoşlanmazsa, Allah da ona mülâkî olmayı hoşlanmaz. `Âişe, yâhud Peygamber`in bâzı kadınları: Yâ Resûla`llah! Biz, ölümü hiç hoşlanmayız, demişlerdi. Resûl-i Ekrem kadınlara: Ölüm sizin bildiğiniz gibi değil. Belki şöyledir: Mü`mine ölüm hâli gelince Allah`ın o kulundan hoşnutluğu, Allah`ın ikrâm ve ihsânı müjdelenir. Bu müjde üzerine artık mü`min`e önünde (ölüm gibi) kendisini karşılayacak hallerden sevimli bir şey olamaz. O anda mü`min Allah`a mülâkî olmaya muhabbet eder, Allah da mü`min kuluna mülâkatı sever. Fakat kâfir öyle değildir. Ona ölüm hâli hazır olduğunda Allah`ın azâbı ve ukubeti müjdelenir. O anda kâfire önündeki ölüm gibi, hallerden çirkin bir hal olamaz. Bu sûretle kâfir Allah`a mülâkî olmayı fenâ görür, Allah da ona mülâkî olmayı fenâ görür.