Şöyle dediği rivâyet olunmuştur: Ben bir kimseye had ikame edib de bu yolda ölmesiyle kendimde hüzün ve keder duymuş değilimdir. Ancak böyle bir acıyı şarab içen kimse hakkında duymuşumdur. Şâyet bu (zavallı o had ile) ölürse muhakkak onun diyetini (hayat pahâsını) veririm. Çünkü Resûlu`llah Salla`llahu aleyhi ve sellem hadd-i şirb hakkında bize mazbut bir sünnet bırakmamıştır. (Mu`ayyen bir adedle vurduğumuz had, bizim kendi eser-i içtihâdımızdır).