Nebiyy-i Ekrem salla`llâhu aleyhi ve sellem`e Bahreyn`den mal (harac) gönderildi idi. "Mecide dök(üp yığ)ın." buyurdular. Bu mal Resûlu`llâl salla`llâhu aleyhi ve sellem`e gönderilen en kesretli mal olmuştu. Resûlu`llâhl salla`llâhu aleyhi ve sellem namaza çıktıklarında oraya dönüp bakmad(an geçd)iler. Namazı bitirdikten sonra gelip (malın başında) oturdular. Her kimi gördülerse (ondan bir mikdar) verdiler. (Böylece bezl-i atâ ile meşgûl iken) Abbâs radiya`llâhu anh huzûruna gelip: "Yâ Resûlâ`llâh, bana da ver. Çünkü ben kendim için de, Akîl için de fidye vermiştim." dedi. Resûlu`llâh salla`llâhu aleyhi ve sellem ona: "Al!" buyurdular. (Abbâs radiya`llâhu anh) avuç avuç sevbinin içine boşalttı. Sonra kaldırmaya davrandı. Amma kaldıramadı. "Yâ Resûlâ`llâh birine emret de (sırtıma artmak için) kaldırsın." dedi. "Olmaz!" buyurdular. "Öyle ise sen kaldır, üstüme at." dedi. Yine "Olmaz!" buyurdular. Bunun üzerine birazını döktükten sonra yine kaldırmaya davranıp: "Yâ Resûlâ`llâh, birine emret de üzerime atsın." dedi. "Olmaz!" buyurdular. Yine "Bâri sen üstüme at." dedi. Yine "Olmaz!" buyurdular. (Yine) birazını daha döktü. Sonra kaldırıp ve sırtına yüklenip gitti. Resûlu`llâh salla`llâhu aleyhi ve sellem, onun hırsına olan taaccüplerinden dolayı gözümüzden nihân oluncaya kadar hep arkasından bakıp durdular. Resûlu`llâh salla`llâhu aleyhi ve sellem, o maldan bir dirhem bâkî oldukça oradan kalkmadılar.