(Bir def`a) Resûlullâh salla`llâhu aleyhi ve sellem güneş (nısfü`n-nehârdan) meylettiğinde (Hücre-i Saâdetten) çıktı. Öğleni kıldırdıktan sonra minbere (çıkıp) ayakta durdu. Kıyâmetten bahis buyurdu. O gün (pek) büyük şeyler olacağını haber verdi. Sonra: "Bana bir şey sormak isteyen varsa (şimdi) sorsun. Bu makâmımda durduğum müddetçe bana her ne sorarsanız (hemen) haber vereceğim." buyurdu. Halk (Nebî aleyhi`s-salâtü ve`s-selâm`ın gazabından müteessir olarak) pek ziyâde ağlaştılar. (Resûlullâh salla`llâhu aleyhi ve sellem de) tekrar tekrar hep "Sorsanıza!" diyordu. Derken Abdullâh b. Huzâfe es-Sehmî (radiya`llâhu anh) ayağa kalkıp "Benim babam kimdir?" diye sordu. "Baban Huzâfe`dir." buyurdu. Sonra yine: "Sorsanıza!" (diye ilhâh) buyurdu. Bunun Üzerine Ömer b. el-Hattâb (radiya`llâhu anh) iki diz üstü gelip: "Yâ Resûlâ`llâh bu kadarı elverir. Biz) Allâhu Teâlâ`yı Rab, İslâm`ı din, Muhammed (salla`llâhu aleyhi ve sellem)`i Nebî olarak kabûl ve tasdîk ettik." dedi. Bunun üzerine (Resûlullâh salla`llâhu aleyhi ve sellem biraz) sükût buyurduktan sonra: "Demincek Cennet ile Cehennem şu duvarın yüzünde bana arz olundu. Ne böyle hayrın, ne de böyle şerrin mislini görmüş değilim." buyurdu.