Şöyle dediği rivâyet edilmiştir: Resûlullâh salla`llahu aleyhi ve sellem Haccetü`l-Vedâ`da ömreyi hacca terdîf ile temetü` buyurdu. Ve Zü`l-Huleyfe`den berâberinde kurbanlık sevk edip bunları (Kâ`be`ye) hediye eyledi. Ve Resûlullâh salla`llahu aleyhi ve sellem (ihrâma girerken) ömre (niyeti) ile telbiyeye başlayıp, sonra hac (niyeti) ile telbiye buyurdu. Ashâb, (Zülhuleyfe`de yalnız) hacca niyetle (ihramlanıp Mekke`ye geldiklerinde haccı fesh ile nihâyet) ömreyi iltizâm ederek Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem ile berâber mütemetti` oldular. Ashab`tan kurbanlık sevk edenler bulunduğu gibi sevk etmiyenler de vardı. Resûlullâh salla`llahu aleyhi ve sellem Mekke`ye gelince, hüccâca şöyle i`lân buyurdu: Hüccacdan kurbanlık sevk edenler (ihramlarını muhâfaza etsinler) edâ-yi hac edinceye kadar ihramlıya işlemesi harâm olan şeylerden hiç bir şey işlemek bunlara halâl değildir. Kurbanlık sevk etmiyenler ise Beyt`i tavâf ve Safâ ile Merve arasında sa`yetsin, saçından bir parça kestirip ihrâmından çıksın! Sonra (Arafât`a çıkılacağı sırada) hac için ihramlansın!. (Minâ`da) kesecek kurban bulamayan her ferd (ihramlandıktan sonra) hac sırasında üç gün oruç tutsun. Yedi gün de ehline (, memleketine) döndükten sonra tutsun (on günü doldursun!)