Resûlullah salla`llahu aleyhi ve sellem`in Deccâl (ın ahvâl ve ef`âlin) den uzun boylu bahsettiği sırada şöyle buyurdu dediği rivâyet edilmiştir: Deccâl, (Medîne`ye de) gelecektir. Fakat Medîne kapısından içeri girmek ona haram kılınmıştır. Yalnız Medîne etrâfındaki bazı çoraklı, çakıllı arâzîye inecektir. O gün Medîne halkının en hayırlı bir sîmâsı, yâhud nâsın hayırlı sîmâlarından birisi (Hızır Aleyhi`s-selâm) Deccâl`a karşı çıkar, ve: - Şehâdet ederim ki, muhakkak sen, Resûlullah salla`llahu aleyhi ve sellem `in bize haber verdiği Deccâl`sın! der. Bunun üzerine Deccâl, başındaki erbâb-ı şakavete: - Şimdi ben bu adamı öldürür, sonra diriltirsem benim (ulûhiyet) iddiamda şübhe eder misiniz? diye sorar. Eşkiyâ gürûhu: - Hayır, şübhe etmeyiniz, derler. Deccâl, (Hazret-i Hızr`ı) hemen öldürür, sonra da diriltir. Ve dirildir diriltmez Hızır: - Va`llâhi benim, senin Deccâl olduğun hakkındaki şimdiki kanâatim, bundan evvelki îmânımdan daha kuvvetlidir, der. Bu def`a Deccâl maiyetine: - Bu adamı öldürünüz! der. Fakat bundan sonra Deccâl (ne) Hızr`ı, (ne de başkalarını) katle muktedir olamaz.