(tercemesi 897 rakamiyle) geçmiş olan hadîs-i kudsî kısmında Hak Celle ve Alâ: "Âdem-oğlunun işlediği her hayr ü ibâdet (de) kendisi için (bir haz ve menfaat endîşesi var) dır. Fakat oruç böyle değildir. Oruç, hâlis benim (rızâm) için edilen bir ibâdettir. Onun mükâfâtını da ben veririm" buyurduğu Mişkât-i Nübüvvet`ten naklen rivâyet edilmiştir. Bu hadîsin sonunda Resûlullah salla`llahu aleyhi ve sellem`in: "Oruçlunun kendisiyle neş`e-mend olduğu iki sevinci vardır: birisi iftar vaktindeki (oruç bozmak) sevinci, öbirisi Rabb`ına mülâkî olduğu zamanki orucu (nun mükâfâtı) ile sevincidir" buyurduğu rivâyet edilmiştir.