Nebiyy-i Muhterem salla`llâhu aleyhi ve sellem buyurdu ki: Allâh (ü Teâlâ, Ashâb-ı) Fîl`i, yâhud (beliyye-i) katli Mekke (`ye girmek)den habs (yâni men`) etmiştir. Yalnız Resûlu`llâh salla`llâhu aleyhi ve sellem ile mü`minler (o da bir kere Mekke) ahâlîsine taslît edilmişlerdir. Haberiniz olsun, (Mekke) benden evvel hiçbir kimse için helâl olmadığı gibi, benden sonra da hiçbir kimse için helâl olmayacaktır. Biliniz ki o (yalnız) bir günün bir sâatinde (yalnız) benim için helâl olmuştur. Ma`lûmunuz olsun ki işte bu sâatde benim için bile harâmdır. (Mekke`nin) dikeni (bile) kesilmez. Ağacına balta değdirilemez. Yitiğini kimse (elini uzatıp) alamaz. Meğer ki (sâhibini) aramak için ola. O halde her kim (in bir kimsesi) katlolunursa iki şeyden hangisi (hakkında) hayırlı ise onu isteyebilir (yâni iki şey beyninde muhayyerdir.): ya (kendisine) diyet verilir, ya maktûlün ehli kısâs ettirir. -Bunun üzerine Yemen ahâlîsinden biri gelip: "Yâ Resûlâ`llâh, (Şu buyurduklarını) benim için yaz." dedi. (Resûlu`llâh salla`llâhu aleyhi ve sellem de): "Ebû fülân için yazınız." buyurdu. Derken Kureyş`den bir zât: "Yâ Resûlâ`llâh, izhırdan başka. Zîrâ biz onu evlerimiz(in inşâsın) de, kabirlerimiz(in binâsın) de kullanıyoruz." dedi. Nebiyy-i Ekrem salla`llâhü aleyhi ve sellem de: "İzhırdan başka." buyurdu.