Şöyle rivâyet edilmiştir: (Bir sene) Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem ile berâber Ramazan`ın aşr-ı evsatında i`tikâf etmiştik. Resûlullah yirminci (gün) ün sabahı (i`tikâf mahallinden) çıktı, bize bir hutbe îrâd etti de müteâkıben şöyle buyurdu: - (Menâmında) bana Leyle-i Kadr (in bütün alâmâtı) gösterildi. Sonra unutturuldu. Yâhud ben onu unuttum. (Ashâb`ım!) Siz leyle-i Kadr`i Ramazan`ın aşr-ı ahîrinde, tek (gece) de arayınız!. Ben (menâmımda) kendimi su ve balçık içinde secde eder gördüm. Kim ki (benimle yâni) Resûlullah salla`llahu aleyhi ve sellem ile i`tikâf ediyorsa, şimdi (i`tikâf mahalline) çekilsin! (buyurdu). Biz de yerlerimize çekildik. (Hava açıktı;) gökte bir bulut parçası (bile) görmüyorduk. Sonra bir bulut parçası geldi. (Yirmi birinci gece gökten şiddetli bir) yağmur boşandı. Hattâ Mescid`in sakfı (Resûlullah`ın secde mahalline) aktı. Mescid`in sakfı hurma ağacından idi. (Sabah) namazı kılındı. Ben Resûlulllah salla`llahu aleyhi ve sellem`in suya ve balçığa secde ettiğini (gözümle) gördüm. Hattâ (namazdan döndüğünde Resûlullah`a baktım;) salla`llahu aleyhi ve sellem`in alnında (ve burnunda) çamur eseri gördüm.