İbn-i Ömer radiya`llahu anhümâ`ya âid bir vâkıa, bunun şâhidi olan Amr İbn-i Dînâr`dan şu sûretle rivâyet edilmiştir: İbn-i Dînar demiştir ki: Şu (Mekke şehri) nde Nevvâs isminde bir (deve tâciri) vardı. Bunun develeri arasında bir de hastalıklı devesi bulunuyordu. İbn-i Ömer radiya`llahu anhümâ gelip bu hastalıklı deveyi Nevvâs`ın ortağından satın aldı. Sonra Nevvâs`a gelip hasta deveyi sattığını anlattı. Nevvâs: - Kime sattın? diye sordu. Şerîki: - Şöyle şöyle (sıfatta) bir ihtiyara sattım, dedi. Nevvâs (şerîkini tevbîh ederek): - Vay sana yazıklar olsun!. Vallahi bu ihtiyar zat İbn-i Ömer`dir, dedi. Ve hemen İbn-i Ömer`e gitti. Ve: - Şerîkim size kusûrunu bildirmeden hastalıklı bir deve satmıştır, diye vaziyeti anlattı. İbn-i Ömer: - Öyle ise malına rücû` et, dedi. Nevvâs deveyi alıp götüreceği sırada da İbn-i Ömer: - Haydi bırak şu deveyi!. Artık biz, Resûlullah salla`llahu aleyhi ve sellem`in: [Advâ (emrâzın bizâtihî sirâyeti) yoktur] hükmüne râzı olmuş kimseleriz, buyurdu.