Resûlu`llâh salla`llâhu aleyhi ve sellem`den işittim, buyurdu ki: Benim söylediklerimi her kim bana isnâd ederse Cehennem`deki yerine hazırlansın.
Nebiyy-i ekrem salla`llâhu aleyhi ve sellem buyurdu ki: Benim adımı (kendinize, yâhud birbirinize) takınız. Künyemi de (yâni Ebû`l-Kâsım künyesini) de takınmayınız. (Şu da ma`lûm olsun ki,) her kim beni rü`yâda görürse hakîkatte beni görmüş olur. Zîrâ şeytan benim sûretime temessül edemez. Bir de, her kim benim ağzımdan bilerek yalan uydurursa Cehennem`deki yerine hazırlansın.
Nebiyy-i Muhterem salla`llâhu aleyhi ve sellem buyurdu ki: Allâh (ü Teâlâ, Ashâb-ı) Fîl`i, yâhud (beliyye-i) katli Mekke (`ye girmek)den habs (yâni men`) etmiştir. Yalnız Resûlu`llâh salla`llâhu aleyhi ve sellem ile mü`minler (o da bir kere Mekke) ahâlîsine taslît edilmişlerdir. Haberiniz olsun, (Mekke) benden evvel hiçbir kimse için helâl olmadığı gibi, benden sonra da hiçbir kimse için helâl olmayacaktır. Biliniz ki o (yalnız) bir günün bir sâatinde (yalnız) benim için helâl olmuştur. Ma`lûmunuz olsun ki işte bu sâatde benim için bile harâmdır. (Mekke`nin) dikeni (bile) kesilmez. Ağacına balta değdirilemez. Yitiğini kimse (elini uzatıp) alamaz. Meğer ki (sâhibini) aramak için ola. O halde her kim (in bir kimsesi) katlolunursa iki şeyden hangisi (hakkında) hayırlı ise onu isteyebilir (yâni iki şey beyninde muhayyerdir.): ya (kendisine) diyet verilir, ya maktûlün ehli kısâs ettirir. -Bunun üzerine Yemen ahâlîsinden biri gelip: "Yâ Resûlâ`llâh, (Şu buyurduklarını) benim için yaz." dedi. (Resûlu`llâh salla`llâhu aleyhi ve sellem de): "Ebû fülân için yazınız." buyurdu. Derken Kureyş`den bir zât: "Yâ Resûlâ`llâh, izhırdan başka. Zîrâ biz onu evlerimiz(in inşâsın) de, kabirlerimiz(in binâsın) de kullanıyoruz." dedi. Nebiyy-i Ekrem salla`llâhü aleyhi ve sellem de: "İzhırdan başka." buyurdu.
Nebiyy-i Mükerrem salla`llâhu aleyhi ve sellem`in (son hastalığında) ağrısı iştidâd edince: "Yazı yazacak şey getiriniz. Size öyle bir kitâb (vasiyyetnâme) yazdırayım ki ondan sonra hiç dalâlette kalmayasınız." buyurdu. Ömer radiya`llâhu anh: "Nebiyy-i Ekrem salla`llâhu aleyhi ve sellem`in hastalığı ağırlaştı. Elimizde ise Allâhu Teâlâ`nın Kitâb`ı vardır. O bize yeter." dedi. Bunun üzerine (oradaki Sahâbe beyninde) ihtilâf çıktı. Sözleri birbirine karıştı. (Resûlu`llâl salla`llâhu aleyhi ve sellem de): "Yanımdan savulun. Benim yanımda nizâ` olmaz." buyurdu.
Bir gece Nebiyy-i Ekrem salla`llâhu aleyhi ve sellem uyandı da: "Sübhânallâh, bu gece ne fitneler nâzil oldu! Ne hâzineler de açıldı! Hücre sâhiblerini (yâni ezvâc-ı tâhirâtı) uyandırınız. Dünyâda nice giyinik kadınlar vardır ki âhiretde çıplakdırlar." buyurdu.
Resûlu`llâh salla`llâhu aleyhi ve sellem âhir hayâtında bir kere bize Yatsı`yı kıldırdı. Selâm verince ayağa kalktı ve: "Bu geceyi görüyorsunuz ya, işte bu geceden i`tibâren yüz sene başında (bu gün) yer yüzünde olanlardan hiçbir kimse kalmıyacaktır." buyurdu.
Bir gece Nebiyy-i Muhterem salla`llâhu aleyhi ve sellem`in zevcât-ı tâhirâtdan teyzem Meymûne binti`l-Hâris (radiya`llâhu anhâ`nın) evinde kaldım. Nebiyy-i Ekrem salla`llâhu aleyhi ve sellem o gece (nöbeti dolayısiyle) nezdinde idi. Nebiyy-i Mükerrem salla`llâhu aleyhi ve sellem (Mescidde) Yatsı`yı kıldırdıktan sonra menzil (-i saâdet)ini teşrîf etti. Dört rek`at namaz kıldıktan sonra uyudu. Sonra kalktı: "Çocuk uyudu mu?" dedi. Yâhud buna benzer bir söz söyledi. Sonra (namaza) durdu. Ben de sol tarafına durdum. Beni sağ tarafına geçirip beş rek`at kıldı. Ondan sonra da iki rek`at kıldı. Ondan sonra uyudu. O kadar ki horultusunu duydum. Ondan sonra namaz (kıldırmak üzere mescid)a çıktı.
Halk: "Ebû Hüreyre çok (hadîs rivâyet) ediyor." deyip duruyorlar. Halbuki Kitâbu`llâh`da (şu) iki âyet olmasaydı hiçbir hadîs nakletmezdim. -(Ebû Hüreyre bu sözden) sonra ... Âyet-i Kerîme`lerini okuyup derdi ki: Muhâcirîn kardeşlerimiz çarşılarda alış-verişle, Ensâr kardeşlerimiz de malları (ve toprakları) için çalışmakla meşgûl olurken Ebû Hüreyre boğazı tokluğuna Resûlu`llâh salla`llâhu aleyhi ve sellem`e mülâzemet eder ve onların hazır bulunamadıkları meclislerde hazır bulunur, onların belleyemedikleri sözleri bellerdi.
"Yâ Resûlâ`llâh, Sen`den bir çok hadîs işitiyorum da unutuyorum." dedim. "Ridânı (futanı) yay." buyurdu. Yaydım. Elleriyle (bir şey) avuçlayıp (ridânın) içine at(ıyor gibi yap)tı. Sonra: "Topla." diye emretti. Ridâmı topladım. İşte ondan sonra (artık) hiçbir şey unutmadım.
Nebiyy-i Ekrem salla`llâhu aleyhi ve sellem`den iki kap (dolusu) ilim belledim. Bunlardan birini (size) nisâr ettim. Diğerine gelince onu meydana çıkaracak olsam benim şu boğazım kesilir.