(Bir kere) Nebiyy-i Ekrem salla`llâhu aleyhi ve sellem`den hoşlanmadığı bâzı şeyler soruldu. (Bu gibi) suâller çoğalınca gazab etti. Ondan sonra "Bana istediğinizi sorunuz." diye buyurdu. Birisi (kalkıp) "Benim babam kimdir?" dedi. "Baban Huzâfe`dir." buyurdu. Bir diğeri kalkıp "Yâ Resûlâ`llâh, ya benim babam kimdir?" dedi. "Şeybe`nin âzâtlısı Sâlim`dir." buyurdu. Ömer (b. el-Hattâb radiya`llâhu anh) vech-i Risâlet-Penâhî`deki (âsâr-ı) gazabı görünce "Yâ Resûlâ`llâh, Azîz ve Celîl olan Allâh (u Teâlâ`y)a tevbe ediyoruz." dedi.
Nebiyy-i Muhterem salla`llâhu aleyhi ve sellem bir söz söylediği zaman iyice anlaşılsın için üç kere tekrâr ederdi. (Kezâlik) bir kavmin yanına gelip selâm verdiği zaman da üç kere selâm verirdi.
Resûlu`llâh salla`llâhu aleyhi ve sellem buyurdu ki: Üç kişinin ikişer ecri vardır. Onlardan biri Ehl-i Kitâb`dan olup da hem kendi Peygamberine, hem de Muhammed salla`llâhu aleyhi ve sellem`e îmân eden kimsedir. Diğeri abd-i memlûkdur ki, hem Allâhu Teâlâ`nın, hem de efendilerinin hakkını edâ ettiğinde (o da iki ecre nâil olur.) Üçüncüsü öyle bir kimsedir ki nezdinde tasarruf ede (bile)ceği bir câriy bulunur da onu te`dîb, ammâ (unf ve şiddetden âzâde olarak güzel güzel) te`dîb eder, ta`lîm (lâkin yine rıfk ile güzel güzel) ta`lîm eder, bundan sonra da onu âzâd edip tezevvüc eder. (İşte) böylesinin de iki ecri vardır.
Nebiyy-i Ekrem salla`llâhu aleyhi ve sellem (Mescid-i Şerîf`de va`z ettikten sonra) kadınlara duyuramadım zanniyle yanında Bilâl olduğu halde (erkek saflarından) çıktı. Kadınlara va`z ederek onlara sadaka vermeği emretti. (Sözleri o kadar te`sîr etti ki,) kadınların kimi (kulaklarındaki) küpeyi, kimi (parmağındaki) yüzüğü (çıkarıp) atmağa başladılar. Bilâl de onları eteği içine topluyordu.
(Bir kere) "Yâ Resûlâ`llâh, Kıyâmet gününde Sen`in şefâatin en ziyâde kime râyegân olacak?" diye sordum. Buyurdu ki: "Yâ Ebâ Hüreyre, hadîs (bellenmek) için sende gördüğüm hırsa göre bu hadîsi senden evvel kimsenin bana sormayacağını (zâten) tahmîn ediyordum. Kıyâmet gününde halk içinde şefâatime en ziyâde mazhar olacak kimse kalbinden (yâhud içinden) hâlis olarak Lâ ilâhe illâ`llâh diyendir."
(Haccetü`l-Vedâ`da) Resûlu`llâh salla`llâhu aleyhi ve sellem`den işittim, buyurdu ki: Allâhu Teâlâ ilmi kullar(ının sudûr) ından nez` etmek (yâni silmek) sûretiyle değil, (ervâh-ı) ulemâyı kabzetmek sûretiyle kabzedecektir. Nihâyet hiçbir âlim kalmayınca halk kendilerine câhil bir takım kimseleri reis edinirler. Bunlara (öte-beri) sorulur. Onlar da ilimleri olmadığı halde fetvâ verirler de hem kendileri dalâlete düşerler, hem (halkı) idlâl ederler.
(Bir def`a) kadınlar "Yâ Resûlâ`llâh, (sözlerini dinlemek için) erkeklerden bize meydan kalmıyor. Kendiliğinden bize bir gün tahsîs et." dediler. (Resûlu`llâh salla`llâhu aleyhi ve sellem) onlara (mîâd olarak) bir gün ta`yîn etti. Kadınlar yevm-i muayyende Huzûr-ı Risâlet-Penâhî`ye geldiler. O da kendilerine va`z etti, (bâzı şeyler) emretti. Buyurduğu sözler meyânında: "İçinizden hiçbir kadın yoktur ki evlâdından üç tânesini (âhirete kendinden) evvel yollasın da, Cehennem`e karşı onun için bir siper peydâ olmasın." sözü vardı. İçlerinden biri: "İki tânesi de (öyle değil mi?)" dedi. (Cevâben): "İki tânesi de öyledir." buyurdu. Ebû Hüreyre radiya`llâhu anh`den vârid olan diğer rivâyetde (mukayyed olarak) "Sinn-i bülûğa varmamış üç evlâd." denilmiştir.
Nebiyy-i Muhterem salla`llâhu aleyhi ve sellem: "Kim hesâba çekilirse azâb edilmiş olur." buyurdu. -Âişe der ki "Allâhu Teâlâ ... buyurmuyor mu?" dedim de "Bu senin dediğin arzdır, yoksa her kim ince hesâba çekilirse helâk olur." buyurdu.
Feth (-i Mekke`nin ertesi) günü Resûlu`llâh salla`llâhu aleyhi ve sellem`den bir söz işittim ki, onu söylerken (şu) kulaklarım duydu, kalbim belledi, (söyliyeni de) gözlerim (o anda) gördü. Allâh`a hamd ü senâ ettikden sonra buyurdu ki: Mekke`yi (tâ evvelden-beri) harâm eden Allâhu Teâlâ`dır. Onu harâm eden insanlar değildir. Bundan dolayı Allâh`a ve yevm-i Âhirete îmân eden kimse için Mekke`de ne kan dökmek, ne de bir ağaca balta vurmak olmaz. Şâyed Resûlu`llâh salla`llâhu aleyhi ve sellem (burada) mukâtele etti diye ruhsat tarafına kaçan biri bulunursa ona: "Allâh (u Teâlâ yalnız) Resûlüne izin vermiştir. Size izin vermemiştir." deyiniz. Bana da (yalnız) bir günün bir saâti içinde izin verdi. Ondan sonra bu günkü hürmeti dünkü hürmeti derecesine döndü. (Bu dediklerimi burada) hâzır olanlar, gâib olanlara teblîğ etsin.
Resûlu`llâh salla`llâhu aleyhi ve sellem`den işitdim, buyurdu ki benim ağzımdan yalan uydurmayınız. Her kim benim ağzımdan yalan söylerse Cehennem`deki yerine hazırlansın. Buhârî`ye göre: Rib`ıyy b. Hırâş, Alî (b. Ebî Tâlib) radiya`llâhu anh`den Resûlu`llâh salla`llâhu aleyhi ve sellem`in "Benim ağzımdan yalan uydurmayınız. Her kim benim ağzımdan yalan söylerse Cehennem`e girsin." buyurduğunu işittiğini kendisinden duymuş.