Nebî Salla`llahu aleyhi ve sellem`in: "Merhamet etmeyen kimseye merhamet olunmaz" buyurduğu rivâyet olunmuştur.
Rivâyete göre, Nebî Salla`llahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur: Cibrîl hiç durmaz komşu hakkına hürmet olunmasını bana vasiyyet ederdi. (Bu vasiyyet bir derece tevâlî etmişti ki) hattâ ben yakında (Allah`ın emriyle komşuyu) komşuya mîrascı kılacak sandım.
Şöyle dediği rivâyet olunmuştur. Nebî Salla`llahu aleyhi ve sellem (bir kere arka arkaya üç kere yemîn ederek) Vallahi îmân etmiş olmaz, vallahi îmân etmiş olmaz, vallahi îmân etmiş olmaz! Buyurdu. (Mecliste hazır bulunanlar tarafından): Yâ Resûla`llah! Bu îmân etmiş olmıyan kimdir? Diye soruldu. Resûl-i Ekrem: Kim olacak, şu komşusu zulmünden, şerrinden emîn olmayan kişi, diye cevab verdi.
Rivâyete göre, Nebî Salla`llahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur: Allah`a ve âhiret gününe îmân edip inanan kişi, komşusuna ezâ etmesin ve Allah`a, ahîret gününe îmân eden her kişi misâfirlerine ikram etsin ve Allah`a, âhiret gününe îmân eden her kişi hayır söylesin, yâhut sussun (boşboğazlık etmesin).
Nebî Salla`llahu aleyhi ve sellem`in: "Her ma`rûf sadakadır" buyurduğu rivâyet olunmuştur.
Nebî Salla`llahu aleyhi ve sellem bana: muhakkak ki Allah, her hususta rıfk ile, yumuşaklıkla mu`âmele edilmesini sever, buyurdu, dediği rivâyet olunmuştur.
Rivâyete göre, şöyle demiştir: Nebî Salla`llahu aleyhi ve sellem (bir hutbesinde: (İslâm câmi`asında) mü`minin mü`mine bağlılığı, taşları birbirine kenetli (yalçın) duvar gibi (metîn) dir, buyurdu. Sonra Resûl-i Ekrem (iki elinin) parmaklarını biribirine geçirdi. Râvî Ebû Mûsâ der ki: Resûl-i Ekrem (mescidde) otururdu. Kendisine bir kimse gelip bir şey istediğinde, yâhut bir hâcet dilediğinde oturduğu halde yüzü ile bize dönüp: "(Ashabım! Bu iş için) bana delâlet ediniz, me`cûr olursunuz! Maamâfih Allahu Teâlâ Peygamberlerinin niyâz ve istirhâmı üzerine dilediği şeyi muhakkak infâz eder" buyurdu.
Şöyle rivâyet olunmuştur: Nebî Salla`llahu aleyhi ve sellem kimseye sövmez (ve nesebine ta`n etmez) di. Ne lüzûmundan fazla söylerdi, ne de lâ`net ederdi. O, bizim birimize itâb edip darıldığında "Ona ne oldu? A alnı toprak olasıca!" buyururdu.
Rivâyete göre, Câbir: Nebî Salla`llahu aleyhi ve sellem`den bir şey istenilsin de O, (Lâ = hayır) desin asla vâkı` değildir, demiştir.
Şöyle dediği rivâyet olunmuştur: Nebî Salla`llahu aleyhi ve sellem`e on sene hizmet ettim. Bir kere bana (canı sıkılıp da) "Öf" demedi, niçin böyle yaptın da demedi, böyle yapsaydın da demedi.