Rivâyete göre, Nebî Salla`llahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur: `İneb`e (üzüme) Kerm adı vermeyiniz. Kerm ancak mü`minin kalbidir.
Rivâyete göre, Zeyneb`in adı Berre idi. Bu kızcağız adiyle kendisini tezkiye eder (beğenir) denildi. Bunun üzerine Resûl-i Ekrem ona Zeyneb adını verdi.
Şöyle dediği rivâyet olunmuştur: (Bir seferde Annem) Ümm-i Süleym bâzı kadınlar içinde idi. Nebî Salla`llahu aleyhi ve sellem`in kölesi (güzel sesli) Enceşe de (neşîdeler okuyarak kadınları (ve seferber hey`etin bindikleri develeri) sevkediyor ve hızlı yürütüyordu). Resûl-i Ekrem: "Ey Enceş ağır ol! Cam (gibi ince kalbli kadın yüreklerini kırarsın) buyurdu.
Rivâyete göre, Nebî Salla`llahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur: Kıyâmet gününde Allahu Teâlâ divânında en fâhiş (en menfûr ve çirkin) ad, Meliku`l-emlâk adıdır.
Şöyle dediği rivâyet olunmuştur: Bir kere Nebî Salla`llahu aleyhi ve sellem`in yanında iki kişi (ayrı ayrı) aksırmıştı da Resûl-i Ekrem bunlardan birisini teşmît etmiş (hayır ve bereketle du`â buyurmuş) öbürüsüne du`â etmemişti. Buna niçin du`â buyurulmadı; diye sorulduğunda Resûl-i Ekrem: Şu (birinci) Allah`a hamdetti (Elhamdü li`llah) dedi ben de mukabele ettim, şu (ikinci) Allah`a hamdetmedi (ben de du`â ile karşılamadım) buyurdu.
Rivâyete göre, Nebî Salla`llahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur: (Kulun medâr-ı sıhhat ve hiffeti olan) aksırığa Allah muhabbet eder. (Eser-i gaflet olan) esnemeği de fenâ görür. Ey mü`minler! Sizin biriniz aksırıp Allah`a hamd ederse onun Elhamdü li`llah dediğini işiden her müsülana Yerhamüke`llah di(ye mukabele et) mek aksıran mü`min için hak olur. Esnemeğe gelince, şüphesiz o, şeytandandır. Biriniz esnemek hâli geldiğinde gücü yettiği derecede onu gidermeye çalışsın! Çünkü biriniz esneyip (ha) di(ye ağzını ayır)ınca onun gafletine şeytan güler.
Rivâyete göre, Nebî Salla`llahu aleyhi ve sellem: Küçük büyüğe, geçen oturana, az çoğa selâm versin, buyurmuştur.
Bir rivâyete göre, Resûlu`llah Salla`llahu aleyhi ve sellem: Süvârî piyâdeye, piyâde oturana, az çoğa selâm versin, buyurmuştur.
Rivâyete göre, Nebî Salla`llahu aleyhi ve sellem`e birisi: Yâ Resûla`llah! İslâm`ın hangi ibâdeti hayırlıdır? Diye sordu. Resûl-i Ekrem: (Aça) yemek yedirmen ve bildiğine, bilmediğine selâm vermendir, diye cevâb verdi.
Şöyle dendiği rivâyet olunmuştur: Nebî Salla`llahu aleyhi ve sellem`in hâne-i saâdetlerindeki bir pencereden bir kimse içeri bakmıştı. O sırada Resûlu`llah Midrâ (denilen bir demir) ile başını kaşıyordu. Bunun üzerine (bu münâsebetsiz) kişiye, eğer senin (böyle haremgâha) baktığını daha önce bilseydim şu demiri gözüne saplardım. Çünkü istîzân (vecîbesi) göz (görmesi) için teşrî` kılınmıştır, buyurdu.