Nebî Salla`llahu aleyhi ve sellem`in şöyle buyurduğu rivâyet olunmuştur: (İslâm`da) hastalığın (bizâtihi) sirâyeti yoktur, teşe`üm de yoktur, öğey ve baykuş (ötmesinden te`sîri) de yoktur, safer (ayının hayır ve şerle alâmeti) de yoktur (bunlar câhiliyyet hurâfeleridir) fakat (Ey mü`min) cüzamlıdan arslandan kaçar gibi kaç!
Şöyle dediği rivâyet olunmuştur: (Resûl-i Ekrem bundan önceki hadîsi teblîğ buyurduğu mecliste, hazır bulunan) bir A`râbî: - Yâ Resûla`llah (hastalığın sirâyeti yoktur! Buyurdunuz. Fakat) benim geyikler gibi (düzgün sağlam) ve (temiz) kumluk (arâzî) de yaşayan develerime ne dersiniz? Bu develerimin arasına (hâriçten) uyuz deve (gelip) sokulunca develerimi uyuz ediyor! Di(ye ortaya bir şüphe bırak)tı. Resûl-i Ekrem: - Ya ilk uyuz deveye bu hastalığı kim sirâyet ettirdi? Diye cevâb verdi.
Şöyle dediği rivâyet olunmuştur: Resûlu`llah Salla`llahu aleyhi ve sellem Ensâr`dan (Amr İbn-i Hazm) âilesine ağılı hayvanların zehirinden, kulak ağrısından, (nazar değmesinden) (şifâ temennîsi için Allah`a sığınarak) nefes etmelerine müsâade buyurdu. Enes İbn-i Mâlik (rivâyetine devamla) der ki: Ben de Resûlu`llah hayatta iken Zâtü`l-cenbdeb key (dağla tedâvi) olundum. (Üvey babam) Ebû Talha, (amcam) Enes İbn-i Nadar, Zeyd İbn-i Sâbit hazır idiler. Beni Ebû Talha dağlamıştı.
Ebû Bekr`in kızı Esmâ` radiya`llahu anhâ`dan (Münzir kızı Fâtıma`nın) rivâyetine göre, her ne zaman Esmâ` hummalı bir kadına du`â için getirilse hemen su alır ve hastanın vücûdiyle yakası arasına dökerdi ve: Resûlu`llah Salla`llahu aleyhi ve sellem her zaman bize hummalı kadını su ile serinletmemizi emrederdi, der idi.
Resûlu`llah Salla`llahu aleyhi ve sellem`in: Tâ`ûn (bu hastalıktan ölen) her müslüman için (fî sebîli`llah) şahâdet (mesâbesinde)dir.
Rivâyete göre, Âişe (Hazretleri): "Resûlu`llah Salla`llahu aleyhi ve sellem göz değmesine okunmasını bana emretti, yâhut (mutlak olarak) emretti", demiştir.
Rivâyete göre, Nebî Salla`llahu aleyhi ve sellem Ümm-i Seleme`nin odasında yüzünde sarılık eseri bulunan bir kız çocuğu görmekle: Bu kızcağızı okutunuz, buna nazar değmiştir, buyurmuştur.
Nebî Salla`llahu aleyhi ve sellem`in, her ağılı hayvanın zehirinden nefes edilerek şifâ dileğine müsâ`ade buyurdu, dediği rivâyet olunmuştur.
Rivâyete göre, Nebî Salla`llahu aleyhi ve sellem hastaya (şifâ temmenî ederken) şöyle buyururdu: Allah`ın ismiyle (şifâ temennî ederim), şu bizim bâzımızın tükrüğü ile yurdumuzun toprağıdır. Bundan Rabbimizin izniyle hastamız şifâlanır.
Resûlu`llah Salla`llahu aleyhi ve sellem`in: "İslâm`da teşe`üm yoktur, en hayırlısı tefe`üldür" buyurduğunu işittim, dediği rivâyet olunmuştur. Mecliste bulunanlar: Tefe`ül nedir Yâ Resûla`llah! Diye sordular. Resûl-i Ekrem: Sizden birinizin duyduğu güzel sözdür, buyurdu.