Nebiyy-i Ekrem salla`llâhu aleyhi ve sellem Cum`a`yı Güneş (batıya) meylettiği zamanda kıldırdı.
Nebiyy-i Ekrem salla`llâhu aleyhi ve sellem (Efendimiz) namazı, soğuk şiddetlendiği zamanlarda erken kıldırır, şiddetli sıcaklar bastığında serinlik vaktine te`hir buyururdu. Râvî, (Enes`in namazdan) kasdettiği ma`nâ Cum`a (namazı)dır, diyor.
Ravi`nin (salât-ı) Cum`a`ya giderken: "Nebî salla`llâhu aleyhi ve sellem`in: Her kimin ayakları Allah yolunda toza bulanırsa o(nun vücûdu) nu Allâhu Teâlâ Cehennem (ateşin) e harâm eder, buyurduğunu işittim" dediği (sened-i sahîh-i muttasıl ile) rivâyet olunmuştur.
Bir kimsenin (bir Müslüman) kardeşini oturduğu yerden kaldırmasını ve oraya oturmasını Nebiyy-i Ekrem salla`llâhu aleyhi ve sellem (Efendimiz) nehiy buyurdu. (Râvî Nâfi`a:) "Bu, (salât-ı) Cum`a`da mı?" diye soruldu. (Nâfi`:) "Cum`a`da da, başkasına da" cevâbını verdi.
Cum`a günü (Cum`a) nidâsı, (ezânı) ilkin Resûlullâh salla`llâhu aleyhi ve sellem ile Ebû Bekr ve Ömer (radiya`llâhu anhümâ) zamanlarında iman minbere oturduğ vakit başlardı. Osmân (radiya`llâhu anh halîfe) olup nâs da (Medîne`de) çoğalınca Zevrâ`da (okunan) üçüncü nidâyı, (ezânı) ilâve etti.
(Bundan evvelki rıvâyetini te`yid ettikten sonra) şöyle demiştir: Nebiyy-i Ekrem salla`llâhu aleyhi ve sellem`in (Cum`a ezânını okuyan) birden ziyâde müezzini yoktu. Cum`a günü ezân okunması da imam minbere oturduğu vakitte olurdu.
(Sened-i sahîh-i muttasıl ile) rivâyet olunmuştur ki, Muâviye İbn-i Ebî Süfyân radiya`llâhu anhümâ bir Cum`a günü minbere oturmuş. Müezzin: ... demiş. Muâviye de: ... demiş, (Müezzin:) ... demiş. Muâviye: ... yâni: Buna ben de şehâdet ederim, demiş. (Müezzin:) ... demiş. Muâviye (yine) ... demiş. (Müezzin:) ezânı bitirince Muâviye: "Ey nâs, ben Resûlullâh salla`llâhu aleyhi ve sellem`in bu makamda (yâni minber üzerinde) oturur ve müezzin ezân okurken benden işittiğiniz (bu) sözleri buyurduğunu işittim." demiş.
(Yine) Sehl İbn-i Sa`d (-i Sâidî) radiya`llâhu anhümâ`nın minber hakkındaki hadîsi ki (yukarıda (447) inci olarak) geçmişti (o rivâyette) Nebiyy-i Ekrem salla`llâhu aleyhi ve sellem (Efendimiz`in) minber üzerinde namaz kıldıkları ve (esnâ-yı salâtta) geri geri gittikleri zikredilmişti. Bu rivâyette (ise Sehl radiya`llâhu anh): "Resûlullâh salla`llâhu aleyhi ve sellem namazdan çıkınca nâsa dönüp: Ey nâs, bu (gördüğünüz) şeyleri bana uyasınız ve benim namazımı öğrenesiniz diye yaptım" buyurdu" sözlerini ziyâde etmiştir.
Bir hurma kütüğü vardı ki, Nebiyy-i Ekrem salla`llâhu aleyhi ve sellem (Efendimiz hutbe esnâsında) onun üzerinde dururdu. Kendisi için minber kurulduğunda (bu) kütükten, gebe develerin iniltisine benzer sesler (çıktığını) işittik. Tâ ki, Nebiyy-i Ekrem salla`llâhu aleyhi ve sellem (minberden) inip de elini üzerine koyunca (sustu).
Nebiyy-i Ekrem salla`llâhu aleyhi ve sellem (Efendimiz) -(tıpkı) sizin şimdi yaptığınız gibi- (ilk) hutbesini ayakta îrâd buyurur, sonra otururdu. Ba`dehû (tekrar ikinci hutbe için) ayağa kalkardı.