Adiyy İbn-i Hatim radiya`llahu anh`in hadîsi yakında az önce geçti. (Buradaki) şu rivâyette şunu ziyâde etmiştir: Ey Adiyy, ava ok atıp da avı bir, yâhut iki gün sonra -avın üzerinde kendi okunun vurumundan başka hiç bir yara eseri bulunmazsa avın etini ye! Eğer av vurulduktan sonra suya düşmüşse onu yeme.
"Biz, Nebî Salla`llahu aleyhi ve sellem ile berâber yedi, yâhud altı muhârebede (gazâda) bulunduk, onunla berâber çekirge yedik" dediği rivâyet olunmuştur.
Ebû Bekr`in kızı Esmâ` radiya`llahu anhümâ`dan rivâyete göre, Esmâ` şöyle demiştir: Resûlu`llah Salla`llahu aleyhi ve sellem zamânında Medîne`de iken biz at keserdik, etini de yerdik.
Rivâyete göre müşârün-ileyh bir kere bir tavuğu nişangâh dikerek ok atmakta olan beş on gencin yanından geçmişti. Bu gençler İbn-i Ömer`in gelmekte olduğunu görünce dağıldılar. Bunun üzerine İbn-i Ömer: "Bu tavuğu kim dikti? İyi biliniz ki Nebî Salla`llahu aleyhi ve sellem (canlı) tavuğu (veya her hangi bir hayvanı) böyle hedef ittihâz ed(erek öldür) en kimesey lâ`net etti" demiştir.
Bir rivâyette: "Nebî Salla`llahu aleyhi ve sellem hayvana işkence ve azâb edene lâ`net etti" dediği rivâyet edilmiştir.
"Nebî Salla`llahu aleyhi ve sellem`in tavuk (eti) yediğini gördüm" dediği rivâyet olunmuştur.
Rivâyete göre, müşârün-ileyh: "Resûlu`llah Salla`llahu aleyhi ve sellem dört ayaklı hayvanlardan azı dişi olanların hepsinin (kuşlardan da tırnaklı ve pençeli olanların) etini yemekten nehyetti" demiştir.
Rivâyete göre Nebî Salla`llahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur: İyi hem-dem ile kötü dostun benzeri, misk sâhibi ile ateş üfleyip saçan demirci körüğü gibidir. İmdi misk sâhibi ya bu (güzel) kokudan bir mikdar sana (hediye) verir, yâhud satın alırsın, yâhud da ondan güzel koku alır, istifâde edersin! Fakat demirci körüğünün nefesi ya senin elbîseni yakmak, yâhud da ondan ağır bir koku koklamak zorundasın!.
"Nebî Salla`llahu aleyhi ve sellem yüz, surat döğünlenmesini nehyetti" dediği rivâyet olunmuştur.
Rivâyete göre, şöyle demiştir: Nebî Salla`llahu aleyhi ve sellem: (Bayram hutbesinde) "Sizden her kim kurban keserse (Bayramın) üçüncü (gece) sünden sonra evinde kurban etinden bir şey bulunduğu halde sabahlamasın" buyurdu. Ertesi sene hulûl edince Ashâb: Yâ Resûla`llah! (Kurban etini) geçen sene yaptığımız gibi mi dağıtacağız? Diye sordular. Resûl-i Ekrem şöyle cevab verdi; bu yıl (kendiniz) yiyiniz, (müsâfirlere, fukarâya) yediriniz, (âilenize) azık da ediniz. Çünkü geçen sene halk arasında geçim zorluğu vardı. İstedim ki (fakir) halka yardımda bulunasınız.