Rivâyete göre, Resûlu`llah Salla`llahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur: Bol sütlü bir sağım devesi -sağılıp sâhibine i`âde edilmek üzere- hediyesi ne güzel sadakadır. Mümtaz sağmal koyun hediyesi de böyledir. Bu bereketli hayvan bir kap sabahleyin, bir kap akşam vakti sağılır.
Rivâyete göre, Nebî Salla`llahu aleyhi ve sellem bir kere Ensâr`dan bir zâtın bostanına girdi. Yanında dostu (Ebû Bekr) berâber bulunuyordu. Resûl-i Ekrem bostan sâhibi (Ensâr`dan Ebu`l-Heysem)`e: - Eğer yanında eski kırba içinde bu gece gecele (tip soğutul)muş su varsa (içeriz), yoksa biz şu sudan (bardaksız) dudağımızla içeriz, buyurdu. Câbir der ki: Bu sırada bostan sâhibi (ağaçları sulamak için) bostanın bir tarafından öbür tarafına su çeviriyordu. Yine Câbir der ki bostan sâhibi: - Yâ Resûlu`llah! Gecelemiş suyum var, dedi. Ve bostan çerkesine gitti. Sonra Resûlu`llah ile Ebû Bekr`in yanına geldi. Ve bir bardağın içine su koydu, sonra suyun üzerine de Elcil koyunundan sütünden sağdı. Bunu Resûlu`llah Salla`llahu aleyhi ve sellem içti, sonra kendisiyle berâber gelen zat (Ebû Bekr) içti.
Rivâyete göre, bir kere Hazret-i Alî (Kûfe mescidi`nin) geniş kapısına gelmiş ve orada ayak üzeri su içmişti. (Halkın şüphesini izâle için): "Birtakım kimseler birisinin ayak üstünde su içtiğini fenâ görürler. Halbuki ben Nebî Salla`llahu aleyhi ve sellem`in benim içtiğimi gördüğünüz gibi su içtiğini gördüm" dedi.
Nebî Salla`llahu aleyhi ve sellem ayakta Zemzem suyu içti, dediği rivâyet olunmuştur.
Rivâyete göre, Ebû Sa`îd: "Nebî Salla`llahu aleyhi ve sellem tulumun ağzını dışarı kıvırmaktan yâni (bir maşrabaya koymadan) tulumun ağzından su içmekten nehetti," dediği rivâyet olunmuştur.
Şöyle dediği rivâyet olunmuştur: Resûlu`llah Salla`llahu aleyhi ve sellem kırbanın veyâ (desti gibi) su kabının ağzından (bir maşrabaya koymaksızın) su içmekten ve birinizin ev(inin duvar)ına komşusunun bir ağaç (başını) koymasını men` etmesinden nehyetti.
Rivâyete göre, Nebî Salla`llahu aleyhi ve sellem (su içerken) bir bardak suda üç def`a nefes alırdı.
Nebî Salla`llahu aleyhi ve sellem`in kadını Ümm-i Seleme radiya`llahu anhâ`dan Resûlu`llah Salla`llahu aleyhi ve sellem`in şöyle buyurduğu rivâyet olunmuştur: Hani şu gümüş kaptan bir şey içen kişi yok mu? Muhakkak o kişi karnına cehennem ateşini (çurp çurp diye) içerek gönderir.
Rivâyete göre, şöyle demiştir: Nebî Salla`llahu aleyhi ve sellem bir kere Benî Sâide sofasına gelmişti ve bana: Ey Sehl bize su versen! Buyurdu. Ben de şu kadehle onlara su verdim. Bu hadîsin râvîsi (Ebû Hâzim) der ki: Bu kadehi Sehl bize çıkarıp gösterdi. Bunun içinden (teberrüken) su içtik. Sonra Ömer İbn-i Abdülâzîz (Medîne vâlîsi iken) Sehl`den bu kadehin kendisine hediye edilmesini istedi. O da hediye etti.
(`Âsım İbn-i Ahvel`in) rivâyetine göre, `Âsım der ki: Enes İbn-i Mâlik`in yanında Resûlullah Salla`llahu aleyhi ve sellem`in kadehi vardı. Enes İbn-i Mâlik: Ben bu kadeh içinde Resûlu`llah`a şu kadar çok zaman su verdim, dedi. Bu kadehin üzerinde demirden yapılmış bir halka vardı. Enes İbn-i Mâlik bunun yerine altun veyâ gümüşten bir halka geçirmek istedi. Fakat Ebû Talha ona: Sakın Resûlu`llah`ın yaptığından hiç bir şey değiştirme, diye tenbîh etti.