Nebî Salla`llahu aleyhi ve sellem`in: "İşte şu ve şu yâni küçük (son) parmakla baş parmak (diyet) husûsunda müsâvîdir" buyurduğu rivâyet olunmuştur.
Şöyle dediği rivâyet olunmuştur: Bir kere Resûl-i Ekrem`e bir kimse: - Yâ Resûla`llah! Câhiliyet zamânında (Müslüman olmazdan önce) işlediğimiz günâhlardan dolayı cezâ görecek miyiz? Diye sordu. Resûlu`llah şöyle cevâb verdi: - Her kim müslümanlıkta güzel hareket ederse, câhiliyet hayâtında işlediği günâh ile muâheze olunmaz. Fakat her kim müslümanlıkta (sebât etmeyib irtidâd etmek) fenâlığında bulunur (ve küfr üzerine ölür)se o, hem evvelce câhiliyetteki ameliyle, hem de sonra müslümanlıktaki küfr ve intidâdiyle muâheze olunur (ebedî Cehennemde kalır).
Rivâyete göre, Resûlu`llah Salla`llahu aleyhi ve sellem: "Sâlih bir kişi (veyâ sâliha bir kadın) tarafından görülen güzel rü`yâ, nübüvvetin kırk altı cüz`ünden bir cüz`üdür" buyurmuştur.
Rivâyete göre, Nebî Salla`llahu aleyhi ve sellem`in şöyle buyurduğunu işittim, demiştir: Sizden biriniz sevdiği bir rü`yâyı görürse bilsin ki, o, Allah tarafından (telkin) dir. Rü`yâ sâhibi bu rü`yâsı üzerine Allah`a hamdetsin ve başkasına da söylesin. Buna aykırı hoşlanmadığı bir rü`yâ gördüğünde de muhakkak ki, bu rü`yâ da Şeytandandır. Bu halde de rü`yâ sâhibi rü`yâsının şerrinden Allah`a sığınsın ve rü`yâsını kimseye söylemesin. Bu sûrette o rü`yâ sâhibine, zarar vermez.
Nebî Salla`llahu aleyhi ve sellem`in şöyle buyurduğunu işittim, dediği rivâyet olunmuştur: - Mübeşşirâttan başka nübüvvetten (ilhâm alacak) bir şey kalmadı, buyurdu. Ashâb: - Mübeşşirât nedir? Diye sorduklarında Resûl-i Ekrem: - Rü`yâ-yı sâlihadır, buyurdu.
Nebî Salla`llahu aleyhi ve sellem`in: "Her kim beni rü`yâsında görürse muhakkak o, uyanık bir halde de beni görecektir. Çünkü şeytan bana benzer bir sûrete giremez" buyurduğunu işittim, dediği rivâyet olunmuştur.
Nebî Salla`llahu aleyhi ve sellem`in: "Her kim rü`yâsında beni görürse, muhakkak o, hak ve gerçek olarak beni görmüştür. Çünkü şeytan benim şekil ve hilkatime giremez" buyurduğu rivâyet olunmuştur.
Şöyle dediği rivâyet olunmuştur: Resûlu`llah Salla`llahu aleyhi ve sellem (süt teyzesi olan) Milhan kızı Ümm-i Harâm`ın ziyâretine gelirdi. Ümm-i Harâm, Ubâde İbn-i Sâmit radiya`llahu anh`in nikâhında idi. Bir gün Resûl-i Ekrem yine ziyâretine geldi. (Süt teyzesi) Resûl-i Ekrem`e yemek yedirdi, ve başını taradı. Sonra Resûlu`llah bir müddet uyudu. Sonra gülümseyerek uyandı. Ümm-i Harâm dedi ki: - Yâ Resûla`llah! Seni ne güldürüyor, diye sordum. - Rü`yâmda bana ümmetimden bir kısım mücâhidlerin şu (gök) deniz ortasında -pâdişahların tahtlarına kuruldukları gibi- gemilere (kemâl-i ihtişamla) binerek Allah yolunda deniz harbine gittikleri gösterildi de ona gülüyorum, buyurdu. Ümm-i Harâm der ki: - Yâ Resûla`llah! Beni de o (deniz) gazîlerinden kılması için Allah`a du`â buyursanız, diye ricâ ettim. Resûlu`llah da du`â buyurdu. Sonra Resûlu`llah başını yastığa koy(ub bir müddet daha uyu)du. Sonra yine gülümseyerek uyandı. Bunun üzerine yine ben: - Yâ Resûla`llah! Seni ne güldürüyor? Diye sordum. Resûlu`llah: - (Bu def`a da) önce dediği gibi (Ümmetimden bir kısım mücâhidlerin, pâdişahların tahtlarına kuruldukları gibi kara nakliyelerine kurulup debdebeli bir kuvve-i külliye) Allah uğrunda (Kayser`in şehri Kostantiniyye`ye) gazâya gittikleri gösterildi, buyurdu. Ümm-i Harâm der ki: - Yâ Resûla`llah! Bebi o (Kostantiniyye) gazîlerinden kılması için Allah`a du`â buyursanız, diye ricâ ettim. Resûlu`llah: - Hayır, sen önceki (deniz gazîlerinden) sin, buyurdu. (Enes İbn-i Mâlik der ki): Ümm-i Harâm, Mu`âviye İbn-i Ebî Süfyân (ın Şam vâliliği) zamânında deniz (gazâsında gemiy)e binmişti (ve Mu`âviye`nin kumandasındaki gazâya iştirâk etmişti). Fakat (Kıbrıs adasına) denizden çıkıldığı sırada Ümm-i Haram, bindirildiği katırdan düşerek gazâ yolunda şehîd olmuştur.
Rivâyete göre, Resûlu`llah Salla`llahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur: Zaman yaklaşınca (ve kâinat son günlerini yaşamağa başlayınca) mü`minin rü`yâsı yalan çıkmaz; çünkü mü`minin rü`yâsı nübüvvetin kırk altı cüz`ünden bir cüz`üdür. Nübüvvetten cüz`ü olan şey ise yalan olamaz.
Rivâyete göre, Nebî Salla`llahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur: Rü`yâmda gördüm ki, gûyâ (Sûdan`lı) siyah ve başı (nın saçı) dağınık bir kadın Medîne`den çıkarak tâ Mehyea`ya -ki, Cuhfe`dir- varıb karar kıldı. Ben bu rü`yâmı (Müstevlî olan) Medîne vebâsının Mehyea`ya naklolunmasiyle ta`bîr ettim.