Nebiyy-i Ekrem salla`llâhu aleyhi ve sellem`in: "Üzerinize başı kuru (kara) üzüm tânesi gibi olan bir (abd-i) Habeşî de âmil nasbedilmiş olsa, onu dinleyiniz ve itâat ediniz" buyurdukları (sened-i muttasıl ile) rivâyet olunuyor.
Resûlullâh salla`llâhu aleyhi ve sellem buyurdu ki, (imamlar) sizin için namaz kılarlar. Eğer isâbet ederlerse hem sizlere, hem onlara (namaz sevâbı var)dır. Eğer hatâ ederler (, ısâbet etmezler)se sizler için sevâb, onlar için ıkâb vardır.
Teyzesi (Ümmü`l-Mü`minîn Meymûne binti`l-Hâris el-Hilâliyye radiya`llâhu anhâ)nın hânesinde gecelemesine dâir hadîsi ki, evvelce geçmişti. Bu rivâyette ise (İbn-i Abbâs radiya`llâhu anhümâ): "Sonra (uykuya mahsus) teneffüsleri duyulacak kadar uyudu. Zâten uyuyunca seslice teneffüs etmek mu`tâd-ı şerifleri idi. Sonra müezzin (Bilâl gelip) kendilerine (namaz vaktini) haber verdi. Bunun üzerine çıkıp namaz kıldılar. Ve abdest almadılar" diyor.
Muâz b. Cebel radiya`llâhu anh (her def`a) Nebiyy-i Ekrem salla`llâhu aleyhi ve sellem`in arkasında (yatsı) namazını kıldıktan sonra dönüp kavmine (yâni Benû Selime`ye o namaz için) imâmet ederdi. (Bir def`asında) yatsıyı kıldırdı. Ve Sûre-i Bakare`den (başlayıp) okumağa kalktı. (Cemâatinden) biri ayrıl(ıp namazı yalnız kıl)dı. Muâz (radiya`llâhu anh) onun hakkında fenâ söz söyler gibi oldu. Keyfiyyet Nebiyy-i Ekrem salla`llâhu aleyhi ve sellem`e bâliğ olunca Muâz`a üç kere: "Fettansın, fettansın, fettansın", yâhud: "Fâtin oldun, fâtin oldun, fâtin oldun" buyurdu. Ve mufassalın evsatından iki sûre ile (kıldırılmasını) emretti.
(Resûlullâh salla`llâhu aleyhi ve sellem`e bir def`a) biri gelip: "Yâ Resûlâ`llâh, filânca bize (namaz kıldırırken) o kadar uzatıyor ki, vallâhi sabah namazına gitmekten (âdetâ) geri kalıyorum." dedi. Resûlullâh salla`llâhu aleyhi ve sellem`i hiçbir mev`ızada o günkü kadar gazablı görmedim. Sonra buyurdu ki: "(Ey nâs,) içinizden bâzı kimselerde cemâati tenfîr (hasleti) vardır. Her hanginiz namaz kıldıracak olursa hafif tutsun. Çünkü (cemâatin) içinde zaîf olanı var, yaşlı olanı, iş-güç sâhibi olanı var."
Yine Câbir radiya`llâhu anh`in Muâz (b. Cebel) hakkındaki hadîsi ki (buradaki rivâyete nazaran) Nebiyy-i Ekrem salla`llâhu aleyhi ve sellem Muâz`a: ... sûreler (i gibiler)ini okumalı değil miydin?" buyurmuşlardır.
"Nebiyy-i Ekrem salla`llâhu aleyhi ve sellem namazı (hem) îcâz, (hem) de ikmâl sûretiyle kıldırdı." dediği (sened-i muttasıl ile) rivâyet olunuyor.
Nebiyy-i Ekrem salla`llâhu aleyhi ve sellem buyurdu ki: (Çok kere) ben namaza (kırâeti) uzatmak niyyetiyle dururum da (geriden) bir çocuğun ağladığını duyunca anasına meşakkat (ve zahmet) getirmeyeyim diye namazımı kısa keserim.
Nebiyy-i Ekrem salla`llâhu aleyhi ve sellem: "Ya saflarınızı düzeltiniz, ya Allâhu Teâlâ`nın yüzlerinizi ayrı ayrı taraflara çevireceğini muhakkak bilesiniz." buyurdu.
(Bir def`a) Nebiyy-i Ekrem salla`llâhu aleyhi ve sellem: "Namaz saflarınızı doğrultunuz ve sımsıkı birbirinize yapış(ıp aranızda boşluk bırakma)yınız. Zîrâ ben sizi arkamdan (da) görüyorum." buyurdu.