(Sened-i muttasıl ile) Ravi, Nebiyy-i Ekrem salla`llâhu aleyhi ve sellem`in (mübârek) elini başına koyması (keyfiyyetini) hikâye edip şöyle demiştir: (Resûlullâh salla`llâhu aleyhi ve sellem mübârek) parmaklarını biraz ayırdıktan sonra parmak uçlarını tepesi üzerine koydu. Sonra bitiştirip ve o hey`ette başının üzerine gezdirip tâ baş parmağı, yüz cihetinden kulak yumuşağına değinceye kadar (yukarıdan aşağı) tolununa ve sakalının kenarına (doğru indirdi.) Bunu böylece (tekrar tekrar yaparken de) ne betâat, ne acele gösteriyordu.
(Sened-i muttasıl ile) rivâyet olunan bu hadîsde (müşârün-ileyh): "(Gümüş) Hâtem-i Şerîf`inin parıltısı hâlâ gözümün önündedir." demiştir.
Nebiyy-i Ekrem salla`llâhu aleyhi ve sellem`in: "Salât-ı berdeyni (yâni sabah ve ikindi namazlarını) her kim kılarsa Cennet`e girdi gitti." buyurduğunu rivâyet eder.
Zeyd b. Sâbit (-i Ensâri radiya`llâhu anh) Nebiyy-i Ekrem salla`llâhu aleyhi ve sellem ile berâber sahûr ettikten sonra namaza durduklarını bana anlattı. "(Sahûr ile namaz) arasında ne kadar (zaman) geçmişti?" diye sordum. "Elli, yâhud altmış (âyet okuyacak) kadar" dedi.
Evimde sahûru ederdim de sabah namazını Resûlullâh salla`llâhu aleyhi ve sellem ile birlikte kılmayı yetiştirebilmek için (evimden çıkmakta) acele ederdim.
Merdıy (yâni adl ve sıdkında ve emânet ve diyânetinde hiç şek olmayan) bir çok ricâl -ki içlerinden bence en merdıy olanı Ömer (b. el-Hattâb radiya`llâhu anh)dir.- Nebiyy-i Ekrem salla`llâhu aleyhi ve sellem`in sabah namazından sonra güneş işrâk edinceye kadar, ikindi namazından sonra da gün batıncaya kadar namaz kılmaktan nehiy buyurmuş olduklarına benim yanında şahâdet etmişlerdi.
Resûlullâh salla`llâhu aleyhi ve sellem: "(Kılacağınız) namaz için şemsin ne tulû` zamânını, ne gurub zamânını taharrî (yâni intihâb) etmeyiniz." buyurdu. -Yine İbn-i Ömer (radiya`llâhu anhümâ) şöyle demiştir: Resûlullâh salla`llâhu aleyhi ve sellem buyurdu ki: Hâcib-i şems göründüğü vakit tâ yükselinceye kadar, hâcib-i şems battığı vakit de tâ gâib oluncaya kadar namazı te`hir ediniz.
Ravi`nin iki türlü alış-verişden ve iki türlü giyinişden Nebiyy-i Ekrem salla`llâhu aleyhi ve sellem`in nehiy buyurduklarına dâir olan hadîsi ki (yukarıda 239 uncu olarak) geçmişti. -Buradaki rivâyetinde ise âtîdeki ziyâde vardır: "Bir de iki namazdan nehiy buyurdu: (Salât-ı) fecirden sonra gün doğuncaya kadar, salât-ı asırdan sonra da gün batıncaya kadar namaz kılmaktan da (nehiy buyurdu)."
Asırdan sonraki iki rek`atı kastederek şöyle demiştir: Sizler öyle bir namaz kılıyorsunuz ki, Resûlullâh salla`llâhu aleyhi ve sellem ile (o kadar) berâber bulunduk da kıldığını hiç görmedik. (Bilâkis) onu kılmaktan nehiy buyurmuştur.
İkindi namazından sonraki iki rek`atı kastederek şöyle demiştir: Onu (yâni Resûlullâh salla`llâhu aleyhi ve sellem`i) kabzeden Zât-ı Ecell ü A`lâ`ya kasem olsun ki, o iki rek`atı Allâhu Teâlâ`ya kavuşuncaya kadar (hiç) terk etmedi. Namaz kılmağa kudreti kesilmedikçe de Allâhu Teâlâ`ya kavuşmadı. Namazlarının bir çoğunu oturarak kılardı. Nebiyy-i Ekrem salla`llâhu aleyhi ve sellem bu iki rek`atı kılardı. Lâkin ümmetine ağır gelir korkusu ile Mescitte kılmazdı. Ümmetinden tahfîf (-i külfet) i mûcib olacak şeyleri (yapmayı pek) severdi.