Rivâyete göre Resûlullah salla`llahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur: Bana Cibrîl Kur`ân`ı, bir okunuş üzerine okuttu. Ben de durmadan bunun artması (ve Arabın bundan başka okuyuşlariyle de okunmasını) isterdim. Tâ yedi türlü okunuşa erişinceye kadar bu dileğimde ısrâr ettim. (Her talebim Allah tarafından is`âf olundu).
"Ben, Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem`in minber üzerinde (ehl-i Cehennemin Cehennem muhâfızına:) yâ Mâli! (Rabb`ın hakkımızdaki hükmünü versin!) diye nidâ ettiklerini (bildiren âyeti) okuduğunu işittim" dediği rivâyet olunmuştur.
Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem eşi Âişe radiya`llahu anhâ`dan rivâyet olunduğuna göre, Âişe (bir kere) Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem`e: - (Yâ Resûla`llah) sana Uhud (gazâsı) gününden daha şiddetli olan bir gün irişti mi? diye sormuş, Resûlullah: - Yâ Âişe! Kavmin (Kureyş) den gelen birçok zorluklarla karşılaştım. Fakat onlardan Akabe günü karşılaştığım müşkül vaziyet hepsinden zorlu idi: ben (Kureyş`ten gördüğüm ezâ üzerine Tâif`e gidip) hayâtımın sıyânetini Abd-i Külâl`ın oğlu İbn-i Abd-i Yâlîl`e teklîf ettiğim zaman dileğime cevap vermemişti. Ben de kederli ve mütehayyir bir halde yzümün doğrusuna (Mekke`ye) dönmüştüm. Bu hayretim "Karn-i Seâlib" mevkiine kadar devâm etti. Burada başımı kaldırıp (semâya) baktığımda bir bulut beni gölgelendirmekte olduğunu gördüm. Buluta (dikkatle) baktığımda bunun içinde Cibrîl bulunduğunu gördüm. Şimdi Cibrîl bana: - (Yâ Muhammed!) Allah, kavminin senin hakındaki dediklerini muhakkak işitti. Seni sıyâneti esirgediklerine de vâkıf oldu. Allah sana şu dağlar Meleğini gönderdi (emrine müheyyâdır), kavmin hakkında ne dilersen ona emredebilirsin!, dedi. Bunun üzerine de dağlar (emrine müsahhar olan) Melek seslenip selâm verdi. Sonra: - Yâ Muhammed! dedi, Cibrîl`in söylediği bir hakîkattır: sen ne dilersen emrine hazırım; eğer (Ebû Kubays ile Kayakan denilen) şu iki yalçın dağın Mekkeliler üzerine (çökerek) birbirine kavuşmasını (ve müşrikleri tamâmiyle ezmesini) istersen (onu da emret!) dedi. Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem de: - (Hayır, ben onu istemem) ben isterim ki, Allah bu müşriklerin sulbünden yalnız Allah`a ibâdet eden ve Allah`a hiç bir şey`i şerik kılmayan (müvahhid) bir nesil meydana çıkarsın! dedi.
Rivâyete göre, Azîz ve Celîl olan Allah`ın: "Allah; kulu (Muhammed)`e vahyettiğini vahyetti" kavl-i şerîfi (nin tefsîri) nde İbn-i Mes`ûd Resûlullah Cibrîl`i altı yüz kanatlı olarak gördü, demiştir.
Rivâyete göre Allahu Teâlâ`nın: "And olsun ki, Allah`ın bu (azîz) kulu, Rabb`ının âyetlerinden en büyüğünü gördü" kavl-i şerîfinin tefsîrinde İbn-i Mes`ûd: Resûlullah semânın etrâfını yeşil bir kumaş (hâlinde Cibrîl`in kanadı kaplamış) gördü, demiştir.
Rivâyete göre şöyle demiştir: Her kim Muhammed salla`llahu aleyhi ve sellem (uyanık olarak baş göziyle) Rabb`ını gördü sanırsa, en büyük yalan irtikâb etmiş olur. Lâkin muhakkak olan şudur ki, Resûlullah Cibrîl`i ufkun arasını kaplamış olduğu halde hakîkî sûret ve hilkatinde görmüştür.
Resûlullah salla`llahu aleyhi ve sellem`in şöyle buyurduğu rivâyet olunmuştur: Kişi kadınını (cinsî mukarenet için) yatağına da`vet eder de kadın imtinâ ederek zevc asabî bir halde gecelerse, Melekler o kadına sabaha kadar lâ`net ederler.
Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem`in şöyle buyurduğu rivâyet olunmuştur: (Mi`râc`da) bana gece sefer ettirildiğinde ben Mûsâ`yı esmer yüzlü, uzun boylu, kıvırcık saçlı (bir tipte) gördüm. Mûsâ (uzunluk ve esmerlik cihetiyle) sanki Kahtan adamlarından bir er kişi. Îsâ`yı da gördüm: ne uzun, ne kısa, orta boyda benzi kırmızı ile beyaza mâil olup başı, salıverilmiş düz saçlı kişi idi. Allah`ın bana gösterdiği hayrete şâyân daha birtakım garîbeler arasında Cehennem muhâfızı Mâlik`i ve Deccâl`ı da gördüm. Ey mü`min, Peygamberinin Mûsâ`ya kavuşmasından şüphede olma!
Resûlullah salla`llahu aleyhi ve sellem`in şöyle buyurduğ rivâyet olunmuştur: Sizden biriniz öldüğünde sabah, akşam âhiretteki yeri kendisine gösterilir: eğer o ölü ehl-i Cennet`ten ise kendisine ehl-i Cennet`in makamlarından gösterilir. Eğer ehl-i nârdan ise cehennemlikler (in yerin) den gösterilir.
Rivâyet olunduğuna göre Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem: "Ben, (Mi`râc gecesi) Cennet`de baktım da ehl-i Cennet`in çoğunun fakirler olduğunu gördüm. Cehennem`e de baktım. Cehennem`dekilerin çoğunu da kadınlar (teşkîl ettiğini) gördüm" buyurmuştur.